- Beyaz Sayfa
  - Binalarda Yapılarda Tadilat
  - Bostanbükü Içmecesi
  - Ekonomik Yorum
  - Filyos Limanı
  - Hastane Mühendisliği

30 YIL ÖNCE SÖYLEDiK HALA YAPILMADI !! SEÇiM BiLDiRiMiNi GÖRMEK iÇiN TIKLAYINIZ

2014 CUMHURBAŞKANI ADAYI HİKMET SİVRİ
Sayın izleyiciler, değerli basın ve yayın kuruluş mensupları, cümlenizi, sevgi, saygı ve hürmetlerimle selamlarım. 2014 yılının en önemli olaylarından birisi, ilk defa Cumhurbaşkanımızın Halk tarafından seçilmesidir. 02 Temmuz 2014 tarihinde, Yüksek Seçim Kurulu’na, 2014 yılı, T.C. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak, adaylık başvuru dilekçemi ve ilgili evraklarımı teslim ettim. Yürürlülükte bulunan Anayasamızı ve Cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili yasaları da okudum. Cumhurbaşkanı seçim kanununu ve 12 Haziran 2014 tarihli Resmi gazetede yayınlanan Yüksek Seçim Kurulu kararlarını da okudum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde; Cumhurbaşkanı adaylarının, en az 20 milletvekilinin, TBMM Başkanlığı’na teklifi ile aday olunabileceği şartını, büyük bir üzüntü ile okudum. Anayasa ve ilgili seçim kanununda belirtilen Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili, 20 milletvekilinin aday göstermesi ile aday olunması, halk oylamasının ulusal ve evrensel hukuk kurallarına aykırı olduğu görülmektedir. Halk oylamasının, tüm ulusal ve evrensel hukuktaki anlamı, sadece ve sadece halkın karar vermesidir. Ülkemizde de, halk oylamasına karar verildiğinde, hukuken parlamentonun devre dışı kalmasıdır. Seçenlerin, seçtiklerinin, seçeceklerini, seçmek, tüm evrensel hukuk kurallarının yok sayılmasıdır. Yani; Milletin seçtiği milletvekillerinin seçeceği adayları, Millete seçtirilmesinin anlamı, halk oylaması olamaz. Bu ve benzeri uygulamalar, hukuk kurallarının askıya alındığı dönemlerde olur. Parlamentonun belirleyeceği 3 veya 4 adayın, milletin önüne konularak, al bunlardan beğendiğini seç demek, milletvekillerini seçmiş olan Yüce Millete güvensizlik değil de nedir. “HAKİMİYET, KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Hakimiyetin, kayıtsız şartsız milletin olduğunu bilen, işine geldiği şekilde cumhuriyet ilkelerini kullanan parlamento, her nedense Halkın seçeceği, T.C.Cumhurbaşkanı adayını, siyasi parti liderleri belirliyor. Anayasamızda ve ilgili yasalarda belirtilen, T.C. Cumhurbaşkanı’nın, Halk oylaması ile seçilmesinde belirtilen, 20 milletvekilinin, TBMM Başkanlığı’na teklifi ile mümkün olması şartı, Ulusal ve evrensel hukuk kuralları ile uzaktan yakından bağdaşmamaktadır. Bir ülkede yürürlülükte bulunan yasaların, birbirleri ile çelişmemesi gerekmektedir. T.C. Cumhurbaşkanı seçim yasaları ve uygulama şekli, çok yönlü çelişkilerle doludur. Yüksek Seçim Kurulu’na 02 Temmuz 2014 tarihinde verdiğim, T.C. Cumhurbaşkanı adaylık başvuru dilekçe – ilgili evraklarıma müspet cevap verilmemesi, T.C. Cumhurbaşkanı adayı olarak kabul edilmemesi durumunda, mevcut uygulamanın ve yapılacak seçimin iptali ile ilgili tüm yasal müracaatlarda bulunacağım. Ülkemizde, zayıf kalan iktidarlar ve muhalefet partileri, her nedense, zayıflıklarının tedavisini yapabilecek doktorları ve ilaçları, ithal doktorlarda ve ilaçlarda aramaktadırlar. Geçmiş dönemlerde, yurt dışından getirilen-ithal edilen üst düzey yetkilerle donatılan bürokratların, Ülkemizde yaptıkları tahribatlar gözümüzün önünden gitmedi. Milletine güvenmeyen parti ve milletvekillerinden, bu millete fayda olmaz. Beyler; Milletimize, milletimizin tüm fertlerine güvenin, saltanatınızı kaybetmekten korkmayın. Sayın Milletvekillerimiz, Millet olarak Bizler, oylarımızla sizlere verdiğimiz vekaletnamelerde, “Millet adına Cumhurbaşkanı adaylarını belirleme yetkisini vermedik” Milletin seçtiği, oyları ile vekaletname verdiği vekillerin, milletvekili seçildikten sonra, kendilerini, Milletin üstünde görmeleri, “MÜLKİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” İlkesini unutmaları, Cumhurbaşkanı seçim kanununun hazırlanmasında ve TBMM tarafından kabul edilmesindeki netice, Ülkemize demokrasinin daha uzun süre gelemeyeceğinin işaretini vermektedir. Sayın izleyicilerim; bilgisayar ve internet herkesin evinde mevcut. Cumhuriyetimizin kuruluşu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Yapılanması, Cumhuriyet Halk Partisinin Kuruluşu ve kurucularının kimler olduğu, çok partili döneme geçişte, Cumhuriyet Halk Partisinde milletvekili olan bazı milletvekillerinin, partilerinden ayrılarak parti kurmaları, 1950 yılında Demokrat Partinin seçimleri kazanması, muhalefete düşen Cumhuriyet Halk Partisinin, seçim sonrası yaptığı ilk basın toplantısında, “MUHALEFET, İKTİDARIN YAPACAĞI HER ŞEYE, MUHALEFET ETMEKTİR” Sözü ve bu sözün, ilahi bir söz gibi günümüze kadar sürdürülmesinin acılarını-kayıplarını Milletimiz çekmiştir, çekmeye de devam etmektedir. 1960 öncesi öğrenci hareketleri ile ilgili haberleri okuyalım. Öğrenci hareketleri ile ilgili Ülkemizin – Milletimizin telafisi mümkün olmayan kayıplarını öğrenelim. Yine, internetten 1960 darbesini okuyalım, 37 düşük rütbeli subayın icra ettiği bir darbe; Genelkurmay Başkanının ve Kuvvet komutanlarının tutuklanması, 235 generalin tutuklanması, 3500 civarında subayın (albay-yarbay-binbaşı) emekliye sevk edilmesi, 147 Üniversite Öğretim Görevlisinin görevden uzaklaştırılması, Bazı Üniversitelerin kapatılarak el konulması, 520 Hakim ve Savcının görevden alınması, Tüm Belediye Başkanlarının görevden alınması, Tüm Genel müdürlerin ve daire başkanlarının görevden alınması, Kurulu mevcut yapısının komple yıkılması vb. Bu yıkımın 37 düşük rütbeli subay tarafından gerçekleştirilmesini Ve ülkemize verdiği kayıpları okuyalım ve öğrenelim. 1967 – 1980 yıllarında gençlerin birbirleri ile kutuplaştırılarak, Türk gençliğinin aktif gücünün yok edilmesi ve meydana getirilen olaylarla, Ülkemizin telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi kayıpları… 1980 darbesi ve yaptığı tahribatlar… 1980 yılından bu güne kadar olup bitenleri hepimiz – hepiniz biliyorsunuz. 30 yılı aşkın bir süre devam eden PKK terör örgütü ve sayısı net olarak bilinmeyen, Şehitlerimiz… Ülkemizin yok edilen, GENÇLİK GÜCÜ. Gezi olayları-gezi ruhu, Ergenekon örgüt yapılanması, Balyoz yapılanması, sarıkız, ay ışığı vb. yapılanmalar. Paralel yapı vb. Ülkemizin – Milletimizin, düşmanlarının, içte ve dışta hedef aldığı En önemli kitle, gençlerimiz olmuştur. Gençlerimizi, birbirleri ile düşman gibi görmelerini ve davranmalarını, fikir ayrılıklarını, temin için, şeytanın bile aklına gelmeyecek uygulamalar yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. Çok partili dönemler, çok sesliliğin getirdiği kargaşalar… Parti başkanlarının – liderlerinin, şahsi kinleri, keyfi davranışları. Ülkemize – Milletimize verdiği telafisi olmayan maddi ve manevi kayıplar. T.C. Cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili, parti başkanlarının beyanlarını dinliyorum. Biri çıkıyor, Cumhurbaşkanının yetkileri artırılsın diyor, diğeri çıkıyor, mevcut Cumhurbaşkanı yetkileri fazla, mevcut yetkilerini azaltalım diyor. Bu ve benzeri kararları verirken, Yüce Milletimizin tarihini çok iyi öğrenmemiz gerekmektedir. Osmanlı İmparatorluğunda, Padişahın tek hakimiyet dönemlerinde, Ülkenin kalkındığını, çok başlı olduğu, her kafadan değişik seslerin çıktığı dönemlerde, Ülkenin geri gittiğini görmekteyiz. 23 Nisan 1920 yılında kurulan Cumhuriyetimizin, 94 yıllık Hükümetler döneminde de çok başlı yönetimlerde, Ülkemizin geriye gittiğini, büyük maddi ve manevi kayıplara uğradığını, tek partinin hükümet olduğu, hükümetin yasalara uygun olarak hakimiyet kurması ve hükmetmesi, Ülkemizi ekonomik ve sosyal olarak kalkındırdığını görmekteyiz. Almanya’da, Çanakkale Şehitleri anma töreni yapılmakta. Bu törende, Çanakkale Savaşına katılmış bir Alman generalin şu sözlerinin gerçeklere uygunluğunu sizlerin takdirlerinize bırakıyorum. “ Beyler, Ben Çanakkale Savaşında, Türklerle, omuz omuza düşmana karşı çarpıştım, can savaşı kan savaşını yaşadım ve Müslüman oldum. Yarı Türk yarı Alman sayılırım. Benim kadar hiç kimse Türkleri tanıyamaz. “ 1- BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİR” 2- “ BİR ALMAN SIFIRDIR” (salondan büyük sesli itirazlar yükselir.) General bir dakika beyler, cümlemi tamamlamadım der ve devam eder. “ 3- ÜÇ TÜRK SIFIRDIR. “4- ÜÇ ALMAN DÜNYAYA BEDELDİR. “ İşte bu gerçeği, Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu güne kadarki devlet idaremizin işleyişinde çok iyi görmekteyiz. Benim görüşüm de, “CUMHURBAŞKANININ HALK TARAFINDAN ŞEÇİLMESİ VE YETKİLERİNİN ARTIRILMASIDIR. “ İŞTE, SAYIN İZLEYİCİLER, BEN DİYORUM Kİ : Bize, çok partili, çok başlı, çok sesli bir yönetim iyi gelmiyor. TÜM PARTİLERİ KAPATALIM… ÜLKEMİZDEKİ KUTUPLAŞMALARA SON VERELİM… ÜLKEMİZİ, 550 SEÇİM BÖLGESİNE AYIRALIM, HER SEÇİM BÖLGESİ, KENDİ ADAYINI ÇIKARSIN VE SEÇSİN, 550 SEÇİM BÖLGESİNDEN SEÇİLEN MİLLETVEKİLLERİ, PARLAMENTODA KENDİ BAŞKANLARINI VE BAKANLARINI SEÇSİN, PARTİCİLİK VE ZITLAŞMALAR BİTSİN, GERÇEK DEMOKRASİ GELSİN. Beni dinlemek, izlemek zahmetinde bulunmanızdan dolayı, sizlere Teşekkürlerimi sunar, T.C. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, Ülkemize – Milletimize hayırlara vesile olmasını dilerim. HİKMET SİVRİ 2014 yılı Cumhurbaşkanı adayı Mobil Tel: 0 542 633 93 99 e-mail : hikmetsivri@hikmetsivri.com www.hikmetsivri.com
Anasayfa
 
 
hikmetsivri@hikmetsivri.com