- Beyaz Sayfa
  - Binalarda Yapılarda Tadilat
  - Bostanbükü Içmecesi
  - Ekonomik Yorum
  - Filyos Limanı
  - Hastane Mühendisliği

30 YIL ÖNCE SÖYLEDiK HALA YAPILMADI !! SEÇiM BiLDiRiMiNi GÖRMEK iÇiN TIKLAYINIZ

KARABÜK KİTABININ YAZILIŞ TARİHİ…3 NİSAN 1937

1.     TÜRKİYE’DE ÇAĞDAŞ BİR DEMİR-ÇELİK SANAYİİ KURMAK İÇİN YAPILAN İLK ÇALIŞMALAR

 

Memleketimizde ekonomik ilkeler içinde Demir-Çelik Sanayinin kurulup, kurulamayacağının incelenmesine, İktisat vekaleti tarafından, 1925 yılında başlanmıştır.

Cumhuriyetin kuruluşun hemen ardından, 1924 yılında Hasan Saka’nın İktisat Vekaletliği ve Abdullah Hüsrev’in Umum Müdürlüğü zamanında, Ayazmant madeninin işletilmesi bir ara söz konusu olmuştur. Bunca 1 yıl sonra ise, bir taraftan petrollerin incelenmesi için Lüksenburg’lu Dr. Lucius, diğer taraftan kömür ve demir madenlerini incelemek için Avusturya’dan Leopen Maden Mektebi Profesörlerinden Dr. Granigg getirildi.1925 yılı temmuzunda göreve başlamış olan Granigg, Memleketimizde demir sanayi kurulmaya elverişli demir cevherinin bulunup, bulunmadığını, maden kömürlerimizin demir sanayinde kullanılacak kok’un yapımına elverişli olup olmadığını, nihayet demir sanayimizin ekonomik bir şekilde Memleketimizin neresinde kurulması gerektiğini incelemek için görevlendirilmişti. Dr. Granigg raporunda, demir cevherinin ve kok’un dışarıdan getirilerek tesislerin buna göre kurulmasını tavsiye ediyordu. Bunun üzerine Ticaret Vekaletinde bir genel müdürlük kurularak Avrupa’dan uzmanlar getirilmiş ve Belçika’da Maurice; Almanya’da Koopers Müesseselerinde kömürlerimizin kok tecrübeleri, Lüksenburg’da Medinger’de ise demir cevherlerimizin analizi yapılmıştır.

 

Bundan sonra 1928’e kadar bu konuda herhangi bir çalışma görülmemiştir.

1928 başlarında erkanı Harbiye’de bir toplantı yapılarak demir sanayinin durumu yeniden incelenmişse de, madenlerin incelenmesi için bütçeye ödenek konulmadığından demir sanayi kurma teşebbüsü ikinci kez sonuçlanamamıştır.

 

Ancak, 1932 de Rus heyetinin incelemesinden sonra demir sanayi işi üçüncü kez ele alınmıştır. Bu heyetin verdiği raporda, 1929-1030 gümrük istatistiklerine göre, yılda 150.000 ton demire sürüm bulunabileceği, bunun için de günde 300 ton kapasiteli bir yüksek fırın’a ihtiyaç olduğu belirtilmiştir. Yüksek fırının işletilmesi için kurulacak kok fabrikasının da kimya sanayi bakımından çok önemli yan ürünler elde edileceği; ağır sanayi merkezi çevresinde kurulacak sülfürik asit fabrikası ve diğer yan sanayinin çok ekonomik olacağı belirtilmiştir. Bu raporlarda belirtildiğine göre, Memleketimizde demir tüketimi oldukça artmış durumda idi. Yalnız tamamen memleket tüketimini yansıtan demir-çelik ithalatını 1930 dan önce sağlam olarak tayin etmek pek mümkün değildi. Bununla beraber, 1930 dan sonraki ithalat rakamlarına göre, demir sanayi kurma faaliyetlerine hız verilmesinin sebebini sanayimizin gelişmesinde, her şeyden önce demir sanayi tesisinin elzem olduğu fikrinde aramak gerekir.

 

Böylece bir süre sonra İktisat Vekaleti’ne CELAL BAYAR’ın getirilmesi üzerine işe daha da hız verilmiş, Rus incelemelerinden başka, Amerika’dan gelen diğer bir mütehassıslar heyetine, Türkiye’nin ekonomik bakımdan genel bir incelemesi yaptırılmış, bu alanda demir sanayi problemi de ciddi olarak ele alınmıştır. Diğer taraftan Vekalet, Krupp Müessesesi ile görüşmelere başlayıp, Müessesenin maden direktörlerinden Dr. Böhne’ye madenlerimizi tekrar incelettirmiştir.

 

Nihayet, ağır demir sanayinin kuruluş yerinin tesbiti ve diğer problemlerin incelenmesi için, Sümerbank ve Erkani Harbiye birlikte çalışmalara başlamış, birinci sanayi planının, bu en önemli tesisin kesin olarak kurulmasına karar verilmişler, bu tesisler için o zaman geçerli olan faktörlere göre “Karbük, yöresi uygun bulunmuştur”

 

2- KARABÜK’ÜN DEMİR-ÇELİK SANAYİİ TESİS YERİ OLARAK SEÇİLİŞİ…

 

Memleketimizde demir sanayi kurulması için 1925 yılında incelemelere başlanmasından sonra, bu sanayi için uygun bir yerin seçilmesi problemi ile de ilgilenilmiş ve zaman, zaman fikirleri ileri sürülmüştür. Bu konuda Amerikalı iktisatçılar ve Rus heyeti incelemeleri sonunda “Ereğli” yöresini uygun görmüşlerdi. Bunları takiben kuruluş yerinin kesinlikle tespiti için Sümerbank, Erkani Harbiye mümessillerinden bir kurul çalışmalara başlamış, kuruluş yeri için kesin olarak sahilden 100 Km. içeride bir yer olması üzerindeki ısrarları, yabancıların önerdiği Ereğli’nin seçilmesini engellemiştir.

 

Bu şekilde, bir yandan cevher ithal edileceğinden, ithalatın kolay olması için sahillere yanaşma zorluğu, diğer taraftan o günün şartlarına uyan askeri düşüncelerle sahillerden uzaklaşma amacı kuruluş yeri için güçlükler yaratılmaktaydı.

 

Nihayet demir-çelik sanayi kuruluş yeri için, maden kömürü havzasına yakın olan 13 haneli KARABÜK köyü seçilmiştir.

Tesis yerinin Karabük olarak seçilmesinde savunma durumu haricindeki  diğer faktörler şunlardır.

 

a-    Maden kömürü havzası olarak yakınlık,

b-    Demiryolu güzergahında oluşu,

c-     Yörenin işçi yerleşmesine çok uygun oluşu,

d-    Jeolojik bakımdan ağır endüstri kurulmasına elverişli oluşu

e-     Demir cevheri dışarıdan ithal edileceği için, sahile yakın oluşu

Bütün bu şartlar; tesislerin temeli atılmasından önce varlığı kat’i olarak bilinen, 1936 yılının Erzurum demiryolu hattının yapılışında bulunan Divriği demir cevher yataklarının, demir cevherinin Karabük’e naklinde amil rol oynamıştır.

 

3- KARABÜK DEMİR – ÇELİK  İŞLETMELERİNİN KURULUŞU

 

Karabük’ün, demir-çelik sanayinin kurulmasına elverişli görülmesi üzerine 10 Kasım 1936 tarihinde İngiliz Hükümeti ile imzalanan 2,5 milyon Sterlinlik bir kredi anlaşmasına istinaden H.A. BRASSERT (İngiliz) firmasına ihale edilen tesislerin temeli; 3 NİSAN 1937 de zamanın Başvekili İSMET İNÖNÜ tarafından atılmıştır. Böylece Soğanlı ve Araç çaylarının bir biri ile kesiştiği ve birer bataklıktan farksız olan geniş çeltik tarlaları üzerinde Memleketimizin ilk büyük Ağır Sanayi Tesisleri yükselmiştir.

Bu, ilk büyük demir-çelik sanayinin kuruluşu Memleket çapında büyük yankılar uyandırmış, o günün gazeteleri olayı günlerce işlemişlerdir.

1 Mart 1938 de makineların montajına başlanılan ve birbirini besleyen, tamamen üniteler manzumesinden teşekkül eden bu entegre tesisler, 3 yıl gibi kısa bir zamanda ikmal edilerek 6 Haziran 1939’dan itibaren peyderpey işletmeye alınmıştır.

Kuruluş tesislerinin işletmeye alınış tarihleri kronolojik olarak aşağıda gösterilmiştir.

 

Kuvvet Santrali………………………….:   6 Haziran  1939

1.Kok fabrikası………………………….: 27 Temmuz  1939   

1.Yüksek fırın…………………………...:    9 Eylül       1939

Şakuli Boru fabrikası…………………...:  15 Kasım    1939

Çelikhane C Ocağı………………………:    9 Ocak      1940

29”lik Trio Haddehane…………………:  10 Nisan      1940

12”lık Haddehane………………………:     1 Haziran  1940

16”lık Haddehane……………………….:    3 Temmuz 1940

Saç Haddehanesi………………………...:    7 Kasım     1941

 

Büyük ve ağır sanayi işletme tecrübesine malik personelin kifayetsizliği yüzünden, tesislerin işletilmesi 1,5 senelik bir mukavele ile müteahhit firmaya verilmiş, idare ve işletmelere müteallik organizasyonun ikmal ve talimatnamelere bağlanması vazifesi de ayrı bir firmaya tevdi olunmuştur. Bu işlerde gereken yardım vazifesi Sümerbank’a yüklenmiştir.

13.3.1937’de kurulan “Sümerbank Karabük Bürosu, 1.6.1939’da 30.000.000 TL sermaye ile kurulan Türkiye Demir-Çelik Müessesesi’ne devrolundu.

Başlangıçta 32.900.000 TL’na malolan bu işletme Sümerbank’ça Sülfürik Asit ve Süperfosfat Fabrikaları ve bazı tesisler ilave edilmiş ve Bankaca yapılan yeni sarfiyatla birlikte 50 milyon TL’na malolmuştur.

 

İşletmenin muhtelif ünitelerinin ilavesi ile genişlemesi üzerine Müessese, Sümerbank’tan ayrılarak, 13 mayıs 1955 tarih ve 6559 sayılı 200 milyon TL. sermayeli bağımsız bir İktisadi Devlet Teşekkülü durumuna gelmiş ve Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü, adını almıştır.

21.6.1955 tarihinde Etibank’ın bir müessesesi olan Divriği Demir madenleri’ni de bünyesine alan kuruluşun sermayesi 24.8.1960 tarih ve 5/280 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 400.000.000 TL.’ye 4.4.1971 tarih ve 7/4378 sayılı kararnameye göre de 2 milyar TL.ye çıkarılmıştır.

21.1.1976 tarihli 15475 sayılı resmi gazetede münteşir7/10799 sayılı kararıyla Karabük Demir ve Çelik İşletmeleri, Genel Müdürlük ve Müessese olarak ayrıldı. Bu karara paralel olarak 2.3.1976 tarih ve 9/250 sayılı Yönetim kurulu kararıyla çalışmalar sonucunda, bu ayırım hukuken ve fiilen tahakkuk ettirilerek, Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları, Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün

müesseselerinden biri haline getirildi.

 

 

 

HİKMET SİVRİ

GENEL BAŞKAN

 

TÜMBEYDER

TÜM BAĞ KUR EMEKLİLERİ YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ   


Anasayfa
 
 
hikmetsivri@hikmetsivri.com