- Beyaz Sayfa
  - Binalarda Yapılarda Tadilat
  - Bostanbükü Içmecesi
  - Ekonomik Yorum
  - Filyos Limanı
  - Hastane Mühendisliği

30 YIL ÖNCE SÖYLEDiK HALA YAPILMADI !! SEÇiM BiLDiRiMiNi GÖRMEK iÇiN TIKLAYINIZ

TARLA BALIKÇILIĞI

Yıllar önce Karabük’e istihdamın artırılması, ekonomik ve sosyal kalkınmanın sağlanabilmesi için, yazdığım yazı dizilerinden birisi de TARLA BALIKÇILIĞI idi.

Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi yayınlarından, Tarla Balıkçılığı kitabının özetini yazdım.

Karabük’te, bizim çocukluğumuzda, PİRİNÇ-PAMUK-KAVUN-KARPUZ gibi bu gün ekilmeyen ürünler yetiştiriliyordu. Karabük’ün pirinci de pek meşhurdu.

Ben yazılarımda, bugün dahi yeterince değerlendirilmeyen tarlalarımızda, Tarla balıkçılığının yapılması gerektiğini yazmıştım.

Bu gün, (25 EKİM 2013) Zaman gazetesinde yayınlanan aşağıdaki yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.

Bizlerde, üreten, satan olalım.

Al – sat, yan - gel yat devrinin bittiğini görelim…  

PAMUK PARA ETMEYİNCE BALIK EKTİLER…

HABERLER Cuma  

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı köylerdeki çiftçiler, verimsizleşen tarlalarını toprak havuza çevirerek ‘tarla balıkçılığı’ yapıyor. Çiftçiler, eskiden birbirlerine hayırlı hasat dönemi dilerken şimdilerde ‘rastgele’ diyor. Muğla’da 186 işletmenin faaliyet gösterdiği toprak havuz balıkçılığında, yıllık yaklaşık 10 bin ton çipura ve levrek üretiliyor.

Muğla’nın Milas ilçesi, bir zamanlar göz alabildiğine uzanan pamuk tarlalarına sahipti. 2002 yılında 55 bin dönüm arazi, beyaz altın madeni olarak hizmet veriyordu. Zaman içinde tarlalar verimsizleşmeye başladı ve bu alan 3 bin 300 dönüme kadar geriledi. Çiftçiler, pamuğa yatırdıkları parayı geri alamayınca yeni bir ekmek kapısına yöneldi: Tarla balıkçılığı. Akyol, Avşar, Baharlı, Bahçe, Dörttepe, Ekinanbaları, İçme, Kıyıkışlacık, Savran ve Yaşyer köylerinde yer altından tuzlu su çıkmasından faydalanan köylüler, pamuk tarlalarını toprak havuzlara dönüştürüp levrek ve çipura yetiştirmeye başladı.

Toprak havuzlar denizden daha temiz

35 yıllık çiftçi Sadullah Yanar, 2007’de 18 dönümlük pamuk tarlasını toprak havuza çevirmiş. Babadan kalma tarlasında, çocukluğundan beri çapa salladığını söyleyen Yanar, “Tarlamda ayçiçeği, susam, mısır, arpa, buğday ve pamuk yetişirdi. Son yıllarda ürünler para getirmemeye başladı. Ürünleri toplamaya bile para bulamaz olduk. Bu sebeple traktörlerimi sattım, bankalardan borç aldım. Bu işten para kazanamayacağımı anladığımda, bölgede yeni yapılmaya başlanan tarla balıkçılığına başladım.” diyor. Yörede toprak havuz balıkçılığını Mehmet Yiğit başlatmış, birçok pamukçu da arkasından gelmiş. Birlik üyesi toprak havuz balıkçılarının sayısı zamanla 145’i bulmuş. Mehmet Yiğit, amaçlarının üretimi daha da artırarak ihracata yönelmek olduğunu söylüyor.

Milas İç Su Ürünleri Yetiştirici ve Üreticileri Birliği Başkanı Cengiz Atila da toprak havuzlarda levrek ve çipura üretildiğini anlatıyor: “Üretici, pamuktan beklediğini bulamayınca arayışlara yöneldi. Kuyularla yer altından tuzlu suyun çıkmasını da bir fırsata dönüştürerek kültür balığı üretimine başladık. Havuzlarda üretilen balıklar, denizlerdeki kirliliğin tersine yer altından çekilen temiz sularla yetişiyor. Bu nedenle toprak havuz balıkları, çevre kirleticilere kapalı olduğu için daha sağlıklı.”

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kenan Güllü, toprak havuz balıkçılığının yöre halkı için önemli bir gelir kaynağı oluşturduğu görüşünde. Güllü’nün verdiği bilgilere göre Muğla’da toplam 186 adet projeli toprak havuz işletmesi bulunuyor. Bu işletmelerin proje kapasiteleri yıllık 9 bin 537 ton. Ülkemiz deniz balıkları yetiştiricilik miktarı ise 2011 yılı verilerine göre 80 bin 642 ton. Güllü, işletmelerin dağılımlarına ve üretim miktarlarına bakıldığında, bölgede havuz balıkçılığının tabana yayılmış durumda olduğuna dikkat çekiyor.

Doç. Dr. Güllü, Milas bölgesindeki balık yetiştiricilerinin bazı sorunlar yaşadığını hatırlatmadan da edemiyor. Tarla balıkçılarının yaşadığı sıkıntıların başında pazar sorunu geldiğini söyleyen Güllü, “Elektrik, üretim ve yem maliyetleri yüksek. Balık yetiştiricileri, yeterli teknik bilgi ve beceriye sahip değil. Resmî kurumlar, toprak havuz balıkçılığını mevzuata uygun denetlemiyor. Kapasite artırımı ve yeni projelere izin verilmiyor. Sonuç olarak Milas bölgesinde tarımsal alanların verimsizleşmesi sonucunda çiftçilerin umudu olan tarla balıkçılığı, günümüzde ciddi bir darboğaza giriyor. Bölgede tabana yayılmış olan bu ekonomik faaliyetin devamlılığının sağlanması, yöre halkı için oldukça önemli.” diyor.

Deniz balıklarından farkı yok

Milas’taki toprak balıkçılığının benzeri, tamamen örtüşmese de İtalya’da da yapılıyor. Tarlada yetişen balıkların sağlık açısından deniz balıklarından farkı yok. Denizdeki kafeslerde yetiştirilen balıklara göreyse daha lezzetli, eti daha iyi ve yağlı.

Toprak havuzlarda üretilen balıkların rengi, görüntüsü doğal balığa daha yakın bir görünüm arz ediyor. Bu sebeple çok talep görüyor ve daha ziyade iç piyasada satılıyor. Bir iki büyük firma aracılığıyla kısmen ihracatı da yapılıyor. Fiyatı ise denizdeki kafes balıklarından biraz daha pahalı.

HİKMET SİVRİ

GENEL BAŞKAN

TÜMBEYDER

TÜM BAĞ KUR EMEKLİLERİ YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ


Anasayfa
 
 
hikmetsivri@hikmetsivri.com