- Beyaz Sayfa
  - Binalarda Yapılarda Tadilat
  - Bostanbükü Içmecesi
  - Ekonomik Yorum
  - Filyos Limanı
  - Hastane Mühendisliği

30 YIL ÖNCE SÖYLEDiK HALA YAPILMADI !! SEÇiM BiLDiRiMiNi GÖRMEK iÇiN TIKLAYINIZ

DÜNYA DÜZENİNİ BOZMAYALIM.

RÜZGAR TÜRBİNLERİ, BÖLGESEL VE KÜRESEL ISINMALARA,

ŞEHİRLERDEKİ, ÇARPIK YAPILAŞMALAR, ŞEHİRLERİN AŞIRI ISINMASINA,

EKOLOJİK DENGELERİN BOZULMASINA,

YAPILAN BU VE BENZERİ YANLIŞLIKLAR KÜRESEL ISINMALARA VE İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE SEBEP OLMAKTADIR…

DÜNYA DÜZENİNİ BOZMAYALIM. 

Dünya genelinde, yenilenebilir enerji diye insanlar kandırılarak, ekolojik dengeler bozuluyor. 

Rüzgar türbinleri, doğal rüzgarların hızını kesmekte, yaz mevsimini yaşayan yarım kürenin daha çok ısınmasına, kış mevsimini yaşayan yarım kürenin de aşırı soğumasına sebep olmaktadır. 

Dünya, bir denge üzerine kurulmuştur. Her bozulan dengenin neticesine hemen tepki vermektedir.

Dünyanın bir yıllık döngüsünde, kuzey yarım kürede yaz mevsimi yaşanırken, güney yarım küresinde kış mevsimi yaşanmakta, göçmen kuşları bu döngüye göre yer değiştirmekte, göç etmektedirler.

Rüzgarların meydana gelmesi de, iki kıta arasındaki sıcaklık farkından olmaktadır ve sıcak kutuptan esen rüzgarlar, soğuk kutup un soğuğunu dengelemekte, soğuk kutuptan sıcak kutup a esen rüzgarlar da, sıcak kutup un aşırı ısınmasını önlemektedir.

Rüzgarlar belirli bir yerüstü yüksekliğinde olmakta ve dünya üzerinde yaşayan tüm canlıların yaşamaları için gerekli olan düzenlemeleri yapmaktadır.

Okyanuslarda meydana gelen, gelgit olayları ve okyanus akıntıları da, dünya düzeninin bir gerçeğidir. 

Dünyadaki madde nakli, madenlerin çıkarılması, petrollerin çıkarılması, çok büyük bir çevresel hızla dönen dünyamızın balansını bozmasını, okyanuslardaki sular dengelemekte, balans ayarını yapmaktadır.

Dünya havasını tahrip eden, sanayilerin dünya genelinde yaptıkları tahribatları da, faaliyete geçen yanardağlar izale etmektedir.

Günümüzde, doğal felaket olarak adlandırılan, sel – deprem – tusunami – hortum gibi doğal olaylar, insanların yaptığı tahribatların, dünyanın refleksi ile normalize edilmesidir. 

Orman yangınları da, yanlış ağaçlandırma, silvikültür ilminin uygulanmaması gibi olaylar neticesinde ormanların kendi bünyesini soğutamaması, yabani hayatın yok edilmesinin meydana getirmesidir. Ormanlarda yabani hayvanların yaşaması, küçükbaş ve büyükbaş hayvanların otlatılması, ormanda bulunan otların yeşil kalmasını sağlamaktadır.

Tek tip ve aynı boyda çam ormanı demek, yangın ormanı demektir.

Yanan bir orman alanına ekim – dikim yapılmadığında, çok kısa zamanda, o bölgeye has ağaçların ve bitkilerin geldiğini ve büyüdüğünü görürsünüz.

Arazide meydana gelen göçüklerde, yağan yağmurlarla oluşan göllerde, belli bir süre içinde suda yaşayan, kurbağa-balık ve benzeri canlıların yaşadığını görürsünüz.

Rüzgarlar; bitkilerin tozlaşmasına, havanın serinlemesine veya ısınmasına, canlıların yaşayacağı havanın meydana gelmesine yararlar. Rüzgar – fırtına – hortum gibi olaylarda, suda yaşayan canlıları (kurbağa-balık vb), su canlısı olmayan sulara, göllere taşır. 

Doğa – dünya hiçbir şekilde kendisini tahrip ettirtmez. Yapılan tüm tahribatları zamanı geldiğinde yok eder.

İnsanların, dünyayı tahrip eden yapılanmalardan kaçınması gerekmektedir.

Sağlıklı, mutlu ve umutlu bir hayat için doğayı tahrip etmeyelim.

Gelecek nesillere mutlu ve umutlu yaşayabilecek bir dünya bırakalım.

Hikmet Sivri

Genel Başkan

TÜMBEYDER

Tüm Bağ Kur Emeklileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği


Anasayfa
 
 
hikmetsivri@hikmetsivri.com