Bölgemizde, Ülkemizde ve Dünyada çok büyük felaketlere sebep olan orman yangınlarına baktığımızda, önüne geçilemez olan bu orman yangını canavarının, iğne yapraklı ağaçlardan, yani çamlardan oluştuğunu görmekteyiz.

Çam ağacı ve benzeri ağaç türlerinin her mevsimde, ateşe karşı çok duyarlı olduğu tüm insanlarca bilinmekte, ama kim ve kimler tarafından özenle, doğal yapı bozularak çam ormanları kurulmasına bir anlam verilememekte.

Çam ormanları için kimileri, misyoner – ideolojik yaklaşımlarda bulunurken, havayı kirleten, atmosfere atık gazlarını boca eden, sektörler ve sektör devletleri, havayı temizleyici olarak gördükleri ve yapraklarını dökmeyen sivri yapraklı ağaçları, yani çamların dikilmesini tavsiye ediyorlar veya baskıcı tutumları ile çam ormanlarının kurulmasını sağlıyorlar.

Orman fakültelerinde okutulan; ekolojik dengeler – doğal yapının korunması – doğal hayatın devam etmesi – bölgesel otların – böceklerin üremesi – yaşaması – yabani hayvanların yaşaması gibi bölgesel ve ülke genelindeki, hatta dünya geneli için olmazsa olmazların başında gelen acilen de tedbirlerin alınması gerekmektedir. 

Çam ormanlarında, kuşlar, çamların dallarına yuva yapamazlar, orman içinde uçamazlar, çamların altında ot bitmez, dolayısı ile ekolojik dengeler bozulur.

En ideal olanını silvikültür ilmi söylemekte ve ormanların, bölgesel ağaçlarla çeşitlilikler şeklinde yapılanmasını emretmektedir.

Silvikültür ilmi ve de tekniği de bunları söylemekte, yazmaktadır.

Karabük vilayetinin yüzde yetmişi ormanlarla kaplı bulunmakta ve özenle doğal yapısı tahrip edilerek çam ormanlarına dönüştürülmüş durumdadır.

Yanan orman arazilerine hiç el sürülmediğinde, doğal olarak bölgesel ağaçlar ve bitkiler yetişmekte, böcek ve yabani hayvanlar gelmekte, doğal hayata dönüş sağlanmaktadır. 

Şehirlerarası seyahatlerimizde, yol boyunca çevreye bakıldığında, tüm yol boyunca çam ormanlarını görmekteyiz. Tıraş edilmiş kafa gibi tüm ağaçlarında aynı boyda ve cinste olduğu görülmektedir.

Aynı boyda ağaçlandırma yapılması, yani ormandaki ağaçların aynı boyda olması; rüzgarların meydana gelmesini engellemekte ve ormanların soğumasını ve doğal hayatın yaşamasını engellemektedir, orman içi üreme için gerekli olan tozlaşmaları engellemektedir.

Bu yanlış uygulamalara, ormanların şekillendirilmesine, uygulamalara; bölge – ülke – dünya genelinde son verilmelidir.

Dünyayı tüm gücümüzle, yanlış propagandalarla, tahrip etmeyelim.

Gelecek nesillere, evlatlarımıza yaşanılabilir bir dünya bırakalım.

Üreyen – üreten – besleyen – meyveler veren ormanlar yapalım.

Şifa veren, otlar – mantarlar – meyveler – ballar – hayvanlar, ekolojik yaşamın olmazsa olmazlarından olan böcekleri üreten ormanlar yapalım, kuralım. 

Ben yaptım olduları bırakalım. Gerçekleri söyleyen ilimin – bilimin – sesine kulak verelim.

Bölge bizim, Ülke bizim, Dünya bizim, Hepimizin…

Mutlu ve umutlu yarınlara, uygun adım yürüyelim…

Okurlarımın, etkili ve yetkililerin, ilgilerine ve bilgilerine sunarım.

HİKMET SİVRİ

GENEL BAŞKAN

TÜMBEYDER

TÜM BAĞ KUR EMEKLİLERİ YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ   

Anasayfa