Gazete haberlerinde, Televizyon haber programlarında, hafta geçmiyor ki Boğaz Köprüsünde meydana gelen bir intihar olayını okumayalım, duymayalım.

 

Sanki Boğaz Köprüsü adeta bir intihar makinesi, Ötenazi sistemi. İlgililer ve Yetkililer hiç düşünmezler mi ki bu intihar olaylarını önleyelim, tedbir alalım, teknolojiyi kullanalım diye...

 

İntihar eden insanlarımızın ailelerini düşünün, olayı televizyon kanallarında seyredenleri bir düşünün.

 

Toplumda bu ve benzeri olaylar, stres ve duygu durum bozukluktan meydana getirmektedir. İnsanlarda meydana gelen stres ve duygu durum bozuklukları, telafisi mümkün olmayan rahatsızlıklara sebep olmakta, çoğunlukla da yanlış teşhis ve tedavilerle insanların sağlığı uzun süreli etkilenmektedir.

 

Boğaz Köprüsünün korkulukları, önce bir yalıtkan ile kaplayalım. Sonra bu yalıtkanın üzerini iletken bir madde ile kaplayalım ve bu iletken maddeye YÜKSEK VOLTAJ - DÜŞÜK AMPER (Mikro Amper) ELEKTRİK verelim. Bu durumda hiçbir kimse köprü korkuluğuna dokunamayacaktır. Dokunduğunda elektrik çarpacaktır. Korkuluklara verilecek elektrik hiçbir şekilde insan sağlığını etkilemeyecek, yalnızca koruma, dokunmayı engelleyecek bir şekilde olacaktır. Sistem hiçbir şekilde Köprünün Elektrik ve Elektronik yönetim ve kontrol sistemlerini de etkilemeyecektir.

 

Devletlerin kurulması, yasaların yapılması, karayolları gibi hizmet birimlerinin oluşturulmasının yegane ve tek gayesi vardır; o da insanca can ve mal güvenliğinin sağlanmasıdır.

 

TC. Karayolları Genel Müdürlüğü ve ilgili birimleri en kısa zamanda Boğaz Köprüsünde meydana gelen intihar olaylarını önleyici teknolojik tedbirleri almalıdır.

 

Yukarıda özet olarak çok kısa anlattığım sistem yapıldığında, İntihar etmek isteyen kişiyi bırakın, çok maharetli bir insan dahi korkuluklara yanaşamayacaktır.

 

Problemlerimizi çözmek çok kolay, yeter ki bakmak ile görmek arasındaki farkı fark edelim. Kazasız, belasız, sıhhat ve mutluluk inde nice yıllar dileklerimle…

Saygılarımla,

 

Hikmet SİVRİ

Anasayfa