Son günlerde, basın yayın organlarına battığımızda, KASIM 2003 de yerel seçimlerin yapılacağı ve siyasi partilerin, yerel seçimleri kazanabilmek için harıl harıl çalıştıklarından bahsediliyor...
Söz konusu çalışmanın ana maddesi ; "Kimi aday gösterirsek kazanır." Kardeşim bırak şu eski alışkanlıkların, Ben kimi adaş gösterirsem ve de seçilirse, seçildiği bölgeye, beldeye daha iyi hizmet edebiliri düşün. Bu güne kadar Halkın, Milletin kafasını birçok siyasi sözcüklerle ve şatafatlı ideolojilerle yıkadınız, ne oldu, işte halimiz meydanda.
Ey Karabüklüler Dikkat, Dikkat, Dikkat...
Ey Karabük'ün Siyasileri ve Siyasi Kuruluşları...
Ey Sivil Toplum Örgütleri...
Karabük'ümüzün Vilayet olarak, tüm sınırları içerisinde olan, İl, İlçe durumunda olduğumuzu çok çok iyi anlayabilmemiz için, tüneli geçip, güzel yurdumuzun diğer kentlerini ve yerleşim bölgelerini görmemiz ve mukayese etmemiz gerekmektedir.
Karabük Ticaret ve Sanayi Odasını tertiplediği geziye katılanlar ile bir konuşun, gezdikleri, gördüklerini bir dinleyin ve de onsan sonra, Karabük'ün bu günkü durumunu bir düşünün.
Ben 30 yıldır, işimin icabı, tüm yurdu geziyorum, fuarlara katılıyorum, gördüklerimi anlatmaya çalışıyorum, anlatmak ile görmek arasındaki fark, tabii ki çok farklı.
Karabük TSO'nın tertiplediği geziye katılanların söylediği çarpıcı cümle var. "BİZ KARABÜK OLARAK, ELLİ SENE, YÜZ SENE GERİ KALMIŞIZ."
Peki Bizi, Karabük'ü kimler geri bıraktı? Tabii ki senin partin, benim partim, senin adayın, benim adayım kavgası değil mi?
Karabük'te, 1977 yılında Belediye Başkanlığı'na aday oldum. O günlerde, tüm partileri ve ilgili, etkili ve yetkilileri dolaşarak; "Arkadaş, Karabük'e yazık etmeyelim, her partiden gerçekten Karabük'ü yönetebilecek kabiliyet ve kapasitede adaylar çıkaralım, Halk istediğini seçsin" dedim. Olmadı, başaramadık, "O senin adamın, bu benim adamım" gibi kulislerle bu günlere geldik.
1977 yılı Karabük Belediye Başkanlığı'na adaylığımı koyduğum zaman o güne kadar alışık olunmayan, bilinmeyen, Belediye Başkanı olduğumda neleri yapacağımı, yapmaya çalışacağımı belirten, bir seçim bildirisi de dağıttım. Bu bildirinin bir maddesi aynen şöyle "KARABÜK'TE EN KISA ZAMANDA, KÜÇÜK SANAYİ, ORGANİZE SANAYİ, AĞIR SANAYİ BÖLGELERİ'Nİ KURACAĞIM." Sene 1977 ve şimdi sene 2003, tam 26 yıl geçmiş, yani bir ömür...
Sizlere bir hatıramı anlatayım; yıllar önce yolum Bilecik'e düştü, tüm Bilecik Şehrini gezdim, dolaştım, sanayi kuruluşlarını ziyaret ettim. Şehir doğal yapı olarak çok engebeli ve kayalık, dereli, tepeli yerleşimi çok zor bir yapıya sahip, şehrin ş ve çıkış yollan ve ulaşımı problemli, anlayacağınız, yatarım için tüm olumsuzluklar var ama, her taraf modem fabrikalarla dolu. Bilecik Gençlik ve Spor İl Müdürü arkadaşım Seçkin BİLEN'in yanına gittim, misafiri oldum ve sordum. "Seçkin, Bilecik'te bu kadar yeni fabrika nasıl ve neden kuruldu diye..."
Seçkin Bey başladı anlatmaya; "Şimdiki Gençlik ve Spor Bakanımız Bahattin ŞEKER Bey daha önce Bilecik'te Belediye Başkanıymış, o sırada İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı olan Bedrettin DALAN İstanbul'da yeniden yapılanmaya başlamış ve Haliç'teki Fabrikaları başlamış yıkmaya, Bahattin ŞEKERT)E gitmiş fabrika sahiplerine, arkadaş gelin Bilecik’te fabrikalarınızı kurun, nakledin, Ben Sizlere yer ve her türlü kolaylıkları sağlarım demiş, tek tek Fabrikatörlerin tamamını gezerek, Bilecik'te yatırım yapmaları konusunda ikna etmiş..." İşte Özet olarak Ülkemizin en kısa zamanda ekonomik ve sosyal olarak kalkınan bölgesi, bu örnekleri çoğaltabiliriz.
İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, adana, Gaziantep, Denizli say sayabildiğin kadar. Bölgeleri, beldeleri kalkındıranda, geri bırakanda seçilmişlerdir. Sorumluları da seçenlerdir...
Bir zamanlar Başbakanlık yapan Sayın Ferit MELEN, kısa dönem yaptığı Başbakanlık döneminde, Memleketi olan Van'ı doğunun başkenti gibi yapmıştır. O günün şartlarında yapılanları gördüğünüzde hayran kalırsınız.
Gez dünyayı, gör Konya'yı derler. Bu gün, bu söz, her şeyiyle kendini kanıtlıyor. Konya'ya ilk kazmayı vuran da Ahmet NALÇACI' DIR. Onun başlattıklarını, ondan sonra gelenler devam ettirmişler ve çok modern bir şehir kurulmuştur.
Karabük TSO Başkanı Sayıl Cemil ALTAN Bey'e bir gezi de Konya'ya düzenlenmesini tavsiye ederim.
Konya'yı gezin, Konya'dan Isparta istikametine giderken hakim bir tepe var, oraya çıkın, alın elinize dürbünü, çok dikkatlice Konya'ya bir bakın, seyredin...
Karabük'ün tüm siyasi parti yöneticilerine şunu sormak, söylemek istiyorum...
Karabük'ün bu gün içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal durumu beğeniyor musunuz?
Beğenmiyor iseniz, nasıl bir Karabük hayal ediyorsunuz?
Karabük; il, ilçe ve köyleriyle birbirleriyle bağlantılı olarak, ekonomik ve sosyal kalkınma konularındaki planlarınız nelerdir ?
Karabük için hazırladığınız, uygulanabilir ve uygulayabileceğiniz Plan, Proje ve Programlar nelerdir?
Alın elinize kalemi ve kağıdı, yazın yapabileceklerinizi ve de taahhüt edin bu millete. Milletten vekalet almak artık çok da kolay olmayacaktır. Döner makam koltuğuna oturup, başı dönen, sarhoş olanlara Karabüklülerin artık vekalet vermeyecekleri kanaatindeyim.
Ey Karabük'ün Siyasi Parti Yöneticileri...
Bu günden tezi yok, başlayın proje, plan üretmeye, Karabük'ün fizibilitesini yapmaya, Karabük için Karabük Kalkınma Modeli seçmeye...
Kollarınızı, paçalarınızı sıvayın bu günden çalışmaya başlayın, yarın sizin için ve Karabük için çok geç olabilir...
Her şey Karabük için...
Karabük için el ele verelim, uygun adım yürüyelim...
Saygılarımla,
Hikmet SİVRİ
Anasayfa
