İstanbul’un taşı toprağı altındır, derler ya, Eskipazar'ın da taşı toprağı tarih.

Bu güne kadar bilinen tarihi eserlerin yanında-bilinmeyen değerlerimiz, bilinenlerin yüzlerce kat fazlasını teşkil ediyor.

Bölgemizin ekonomik ve sosyal olarak kalkınması, yeni iş kollarının oluşması finansman gerekmeden istihdam meydana getirilmesinin en önemli yatırımı kolunu TURİZM sektörü oluşturmaktadır.

Eskipazar ilçemizde ve bölgemizde bulunan tarihi değerlerimizi gün yüzüne çıkarabilsek ve de tanıtabilsek,  bölgemizin ekonomik-sosyal kalkınmasını sağlar, işsizlik sorunu da çözmüş oluruz.

İşte Eskipazar’da ve Bölgemizde bulunan çok kıymetli tarihi eserlerimizin gün yüzüne çıkarılması, Ülke ve Bölge ekonomisine katma değer üretilmesi için, en kısa zamanda Eskipazar ilçemize bir ARKEOLOJİ FAKÜLTESİ kurulması gerekmektedir.

Ben her yazımda ne diyorum? Değerlerimizi değerlendirelim demiyor muyum?

Karabük il ilçe ve köyleriyle adeta tabii zenginlikler divanı. Bu zenginlikleri gün yüzüne çıkarabilmek için, bakmak ile görmek arasındaki farkı fark etmemiz gerekmektedir.

Bölgemizi tanıyalım,  bakalım, görelim, değerlendirilemeyen değerlerimizi değerlendirelim. Eskipazar’da bulunan AKKAYA HAMAMI sağlık-spor-eğlence turizmi için ilgi bekliyor YAYLALARIMIZ sağlık - rehabilitasyon turizmi için ilgi bekliyor. Akarsularımız,  su kayağı tesislerini bekliyor, al beni gör beni diyor.

işsizlerimiz iş-aşsızlarımız aş bekliyor. Un var, şeker var, yağ var amma helva yapacak adam yok... Bir şeyler yapabilmek, ekonomik ve sosyal olarak istediğimiz ve istenilen yerlere gelebilmemiz için kolların ve ayakların-paçaların sıvanması zamanının geldiğini, hatta geçtiğini söyleyebilirim.

Dün değil bu gün bile başlamak için çok geç. Birileri bir şeyler yapsın demeyi bırakalım.

“Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit“ diye bir atasözü vardır. Ben iki yıldır yerel ve ulusal basında bölgemizin ekonomik ve sosyal durumları ile ilgili yazılar yazıyorum, 30 yıldan beri konu ile ilgili çeşitli platformlarda konuşuyorum, anasına da, kızına da, gelinine de söylüyorum, her nedense,  ne duyan var, nede işiten var. On sene, yirmi sene önce söylediklerime ve yazdıklarıma ancak bu gün “Sen çok haklıymışsın“ deniliyor. Benim haklı olmam hiçbir şeyi değiştirmiyor ki. Bu gün, yarın olmadan el ele gönül gönüle verelim. Yapılması gerekenleri el birliği ile yapalım.

Saygılarımla,

 

Hikmet SİVRİ

Anasayfa