Bir gün işim icabı Etibank Kırka Bor İşletmelerine gitmek için yola çıktım. Ankara-Eskişehir yolundan, Seyitgazi ilçesine saptım, Seyitgazi Türbesini ziyaret ettikten sonra, Kırka istikametinde yola çıktım, Kırka'ya on kilometre kala gibi bir mesafede gölet gördüm ve durdum. Gölet etrafında bir müddet gezindim, mevsimlerden yaz sonu idi ve gölette tek gram su yoktu, gölete gelen herhangi bir de su kaynağı belirtisini dahi bulamadım.

Kırka beldesinde ilk sorduğum soru bu göletin niçin ve neden yapıldığı ve susuzluğunu sordum, çok ilginç geldi bana.

Bölge engebeli, pek fazlada ekilip dikilebilecek arazi yok. Böyle olduğu halde, sulu tarımın yapılabilmesi için, kış aylarında yağan yağmurların ve karların biriktirildiği bir göletmiş meğer İlkbahar ve yaz aylarında kanal ve kanaletlerle, biriken su arazide sulu tarımın yapılmasını sağlıyormuş. Çok ama çok güzel bir uygulama...

GELELİM BÖLGEMİZE...

Araç çayı ve o çayı besleyen birçok akarsularımız var. Soğanlık Çayı ve soğanlık çayını besleyen akarsularımız var-var-var-var.

Her şeyimiz, çok önemli değerlerimiz ve varlıklarımız var, ama değerlendiren, değerlendirmesini isteyen mi yok?

Safranbolu susuzluk çekiyor dediğinizde hiç kimse sizlere inanmaz. Susuz olduğunu görenlerde ne bu aptallık, bu büyük imkânlarla hâlâ bu devirde, mağara devri gibi yaşamayı,  kabullenemez. İsmetpaşa mevkiinde, Gerede çayı üzerinde yapılacak bir gölet veya baraj Karabük'e kadar olan tüm arazinin sulanmasını sağlayacaktır.

Yine Araç çayı ve kolları üzerinde yapılacak gölet ve barajlar da bölgemizin tüm arazilerinin sulu tarıma açılmasını sağlayacaktır.

Yaz aylarında susuzluk-Kış aylarında su baskınlarının yaşanmaması için bir an önce gölet ve baraj yapılmasına acilen başlanması gerekmektedir

1977 yılında Karabük Belediye Başkanlığı'na adaylığımı koydum, Karabük’te yapılması gerekenleri ve seçildiğinde yapacağım uygulamaları anlattım, bu günkü konu ile ilgili olduğu için Sizlere bir tanesini anlatayım.

Karabük-Safranbolu yolu üzerinde bulunan, Kireç ocağı mevkii olarak anılan, Bulak köyü yol kavşağı ile Safranbolu otobüs terminalinin bulunduğu yolu Gölet olarak inşa edelim, üzerinden karayolunu geçirelim. Bulak deresini de gölet olarak su ile dolduralım.

Bir an düşünün, Bulak deresi su ile dolu, Karabük - Safranbolu arasında çok güzel bir göl. Bölgenin iklimi yumuşayacak, yazlar serin, kışlar ılıman geçecek, üzerinde kayıklar yüzecek, kenarlarında balık tutanlar... Adamlar kuru derelere gölet yapıyor, Bizler ise akarsularımıza yapamıyoruz. Bunda, bir yerlerde yanlışlıklar olması gerekmez mi?

Su deryasının sularım ve imkânlarını anlatmakla bitmez, bu gemi de böyle gitmez. Görüyorsunuz gitmiyor işte, sökülmeler, tıkanmalar, yokluluklar ve neticesinde GÖÇ başlıyor, yuvalar terk ediliyor...

Saygılarımla,

HİKMET SİVRİ