Karabük, ekonomik ve sosyal olarak ne durumda, gelecekteki beklentileri nelerdir?

 

Karabük'te doğmuş, büyümüş, okumuş, Bürokrat olmuş, esnaf, tüccar, müteahhit, fabrikatör olmuş, yurdun çeşitli bölgelerine dağılmış, ülkemizin siyasetine, ekonomisine katkıda bulunan sayısını bilmediğimiz o kadar çok değerlerimiz var ki anlatmakla bitmez.

 

Ankara'da, İstanbul'da, Antalya'da ve daha bilmediğimiz yerlerde Karabüklüler Derneği kurmaktalar ve bir dayanışma içerisindeler. Bu dayanışmanın, neden ve niçin diye bakmamız gerekmez mi? Bu dayanışmada Karabük'ün yeri nedir? Bir bileniniz var mı?

 

Karabük'ün içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal durum ortada. Karabük dışında, hatta Yurt dışında bulunan Karabüklüleri biliyor muyuz? Bu değerlerimizin Karabük'e katkıları olabilir mi? Olabilmesi için ne yapmalıyız?

 

Bilhassa, Bürokraside tavana çıkmış Karabüklüler, Karabük'e geldiklerinde, Karabüklüler tarafından coşkulu bir misafirperverlikle karşılanıyorlar, izzet ve ikramda bulunuluyor. Emekli oluyorlar, bazen Karabük'te mekan tutuyorlar, hatta vefat ettiklerinde, Karabüklülerin omzunda ebedi istirahatgahlarına defnediliyorlar.

 

Peki kardeşim, makam ve mevki sahibi iken, planlama ve yatırımlara imza atarken, yatırımları yönlendirirken, hiç mi Karabük aklına gelmiyor? Şu an devletin üst kademelerinde bulunan, devletin bütçe harcamalarına ve yatırımlarına yön veren bürokratlarımız, Karabük'ün nesi ile uğraşıyorlar, meşgul oluyorlar.

 

Sayın Karabüklüler, bir yerlerde, herhangi bir şekilde büyük yanlışlıklar yapmıyor muyuz? Karabük'te yaşayan, Karabük'ün ekonomik ve sosyal olarak gidişatını beğenmeyen, Karabük dışındaki şehirleşme, sanayileşmenin, Karabük'ten 50-100 yıl ileride olduğunu söyleyenler, fert olarak kendi kendimize konuşmayı bırakalım, Karabük'ün Ekonomik ve Sosyal durumunu masaya yatıralım, konferanslar, paneller, açık oturumlar düzenleyelim. Ben bir senede 10 bin, hatta 50 bin kişiye iş ve aş bulmanın yollarını ve koşullarını sizlere anlatayım, yeter ki sizler beni dinleyecek zaman ayırın. Basın yayın organları olarak bugüne kadar anlattıklarımı ve koşullarını sizlere anlatayım. Yeter ki sizler beni dinleyecek zaman ayırın. Basın yayın organları olarak bugüne kadar anlattıklarımı ve anlatacaklarımı dinleyin, eleştirin, anlatılanları ve anlatacaklarımı bildiklerinizi ile tenkit edin, mutlaka doğru yol bulunacak ve ekonomimiz canlanacaktır.

 

Herkes kapısının önünü süpürse mahalle temiz olur. Karabük'te yaşayan, yaşamını devam ettirmek isteyenlerin, en azından yazdıklarımı çok iyi okumalı, üzerine düşen görevi yapmalıdır. Ağlamayan bebeğe mama verilmez.

 

Bizler ağlamayalım, çünkü bebeklik ve çocukluk çağımız geçti, mevcut durumumuzu inceleyelim, Ülkemizde ve dünyada olan gelişmeleri görelim, değerlerimizi değerlendirelim.

 

Karabük, bizim, hepimizin, el ele verelim, konuşalım, anlaşalım, kalkınma yolunda planlamalar yapalım. Uygun adım yürüyelim, yeri göğü inletelim.

Saygılarımla,

 

Hikmet SİVRİ

Anasayfa