- Beyaz Sayfa
  - Binalarda Yapılarda Tadilat
  - Bostanbükü Içmecesi
  - Ekonomik Yorum
  - Filyos Limanı
  - Hastane Mühendisliği

30 YIL ÖNCE SÖYLEDiK HALA YAPILMADI !! SEÇiM BiLDiRiMiNi GÖRMEK iÇiN TIKLAYINIZ

VAKIF NEDİR, NASIL KURULUR?

 

VAKIFLARIN DENETİMİ

01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 111.maddesinde; vakıfların, Vakıflar Genel Müdürlüğünce ve üst kuruluşlarınca denetleneceği öngörülmektedir. Bu denetimler, vakıfların senetlerindeki hükümleri yerine getirip getirmedikleri, vakıf mallarını amaca uygun biçimde yönetip yönetmedikleri ve vakıf gelirlerini amaca uygun olarak harcayıp harcamadıkları yönünde yapılacaktır.

Denetimin nasıl yapılacağı, sonuçları ve bu Kanuna göre kurulmuş olsun veya olmasın bütün vakıfların Vakıflar Genel Müdürlüğüne ödeyecekleri denetim giderlerine katılma payı, vakfın safî gelirinin yüzde beşini geçmemek üzere tüzükle belirlenir.

Şu anda yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük'ün 19 ve 24. maddeleri arasında vakıfların ne şekilde denetleneceği, denetimin sonuçları düzenlenmiştir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, müfettişleri aracılığı ile her vakfı en az iki yılda bir defa denetimini yapmaktadır.

Vakfın idare uzuvları, denetim sırasında istenilen her çeşit belge, kayıt ve defterleri göstermekle ve denetimi yapanın talep ettiği bilgileri vermekle yükümlüdür.

Her denetimde, vakfın bir önceki denetimden itibaren geçen bütün işlem ve hesapları incelenerek vakıf senedindeki hükümlerin yerine getirilip getirilmediği vakfın mallarının gayeye uygun şekilde idare edilip edilmediği ve vakfın gelirlerinin gayeye uygun olarak sarf olunup olunmadığı araştırılır.

İşletmelere sahip olan vakıflarda, ayrıca bu işletmelerin bilançoları ile kar ve zarar hesapları ve bunların sınai, iktisadi ve ticari esas ve icaplara uygun tarzda idare edilip edilmedikleri verimli ve rasyonel bir şekilde işletilip işletilmedikleri incelenir. İşletmelerin verimleri benzeri müesseselere göre düşük ise veya zarar etmişse bunların sebepleri araştırılarak belirtilir.

Denetim sırasında idare uzuvlarının vakfa zarar verici hareketleri olup olmadığı da araştırılır.

Denetim sonunda yapılacak işlem
Denetim sonunda verilen raporlar Vakıflar Genel Müdürlüğünce incelenerek;

a) Raporda vakıf idarecilerinin işten uzaklaştırılmalarını gerektiren bir sebep tesbit edilmiş ise, derhal yetkili asliye mahkemesine başvurularak, idarecilerin işten uzaklaştırılmaları,

b) Vakfın idaresine ilişkin işlemlerde düzeltilmesi gereken noktalar olduğu belirtilmiş ise, raporun bu kısmı vakıf idarecilerine tebliğ edilerek gereken düzeltmenin yapılması;

istenir.

Teftiş ve denetleme giderlerine katılma payı
Vakıflar Genel Müdürlüğü, 903 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulmuş olsun veya olmasın bütün vakıflardan safi gelirlerinin % 5'ini teftiş ve denetleme giderlerine katılma payı olarak alır.

Bir vakfa bağlı şubelerin her birinden safi gelirlerinin % 5'i oranında teftiş ve denetleme payı alınır.

Vakfın safi geliri, gelirin elde edilmesi için yapılan giderlerin düşülmesinden sonra kalan miktardır.

İstihdam edilenlere ve işçilere yardım vakıflarından istihdam edilenler ve işçilerle işverenlerin vakfa ödedikleri aidat veya katılma payları, yıllık gayri safi gelirin hesabında nazara alınmaz. Ancak, bunların işletilmesinden elde edilen gelirler, gayri safi gelire dahil edilir.

Vakıfların idare organları, her yılın teftiş ve denetleme giderlerine katılma paylarını Mart ayı sonuna kadar Vakıflar Genel Müdürlüğüne ödemek zorundadırlar.

06.08.1999 tarih ve 23778 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıfların İş Ve İşlemlerinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğin 9'uncu maddesinde teftiş ve denetleme payının nasıl hesaplanacağı düzenlenmiştir.

İdarecilerin işten uzaklaştırılması
Vakıf yöneticilerinin hangi hallerde görevden uzaklaştırılacakları Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük'ün 23'üncü maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu hükme göre;

"Vakıf idarecileri, vakıf senedinde yazılı şartlarla, yürürlükteki kanun ve nizamlara uymak ve genel olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmek zorundadırlar.

1 - Vakıf idarecileri:

a) Vakfın malları üzerinde mülkiyet iddia edip de, iddiaları yetkili mahkemece tamamen veya kısmen reddedilmiş ise,

b) Vakfın mallarını vakıf senedindeki şartlara ve vakfın gayesine aykırı olarak kullanmış ise,

c) Vakfın gelirlerini, vakıf senedinde yazılı şartlara aykırı olarak sarf etmiş ise,

d) Kusurlu hareketleriyle vakfa zarar vermiş ise,

e) Yapılması mahkemenin veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün iznine bağlı olan bir işi kendiliğinden yapmış ise,

f) Müfettiş tarafından istenilen belge, kayıt ve defterleri göstermekten veya talep edilen bilgileri vermekten kaçınmış ise,

g) Teftiş sırasında tespit edilen noksan ve yanlışlıkların tamamlanması ve düzeltilmesi için yapılan tebligata rağmen bunları yerine getirmemiş veya yerine getirdikten sonra yine tavsiyelerine aykırı işlem yapmağa devam etmiş ise,

h) Teftiş ve denetleme masraflarına katılma paylarını süresinde ödememiş ise,

ı) Medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmiş veya görevini sürekli olarak yapmasına engel teşkil edecek derecede şıfası olmayan bir hastalığa veya maluliyete duçar olmuş ise,

j) Vakfeden tarafından vakıf idarecisi seçildikten sonra veya vakıf senedi hükümlerine göre vakıf idarecisi seçilmeden önce veya sonra işlediği bir suçtan dolayı ağır hapis veya taksirli suçlardan gayri suçlar için altı aydan fazla veya affa uğramış olsa bile, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanmak, dolanlı iflas, yalan yere beyan ve kaçakçılık gibi yüz kızartıcı bir fiilden dolayı hapis cezası ile mahkum edilmiş ise,

k - Hesap özetini veya bilanço ve kar ve zarar hesaplarını zamanında vermemiş ve yazılı uyarıya rağmen bu görevi iki ay içinde yerine getirmemişse,

Vakıflar Genel Müdürlüğünün yapacağı başvuru üzerine yetkili asliye mahkemesince duruşma yapılarak görevden alınabilirler.

II - Türk Medeni Kanununda gösterilen yetkili merciler dışında bir kişi veya kuruluşun vakfın idaresine doğrudan doğruya veya dolaylı olarak müdahale etmesi halinde, bu müdahaleye yer veren veya göz yuman vakıf idarecileri Vakıflar Genel Müdürlüğünün yapacağı yazılı başvurma üzerine yetkili asliye mahkemesince duruşma yapılarak herhalde işten uzaklaştırılır.

III - Vakfı zarara sokan hareketleri soruşturma raporuyla saptanan vakıf yöneticilerinin görevde kalmalarının yeni zararlar doğuracağı kanısına varılırsa, Vakıflar Genel Müdürlüğünce görevden alınmaları için mahkemeye başvurulmakla birlikte, bunlar mahkeme kararına kadar geçici olarak görevden uzaklaştırılabilir."

İşten uzaklaştırılanların yerine yeni idareci seçimi
Görevden alınan ve görevden uzaklaştırılan idarecilerin yerine vakıf senedine göre yenileri seçilir. Vakıf senedinde bu konuda bir hüküm yoksa Vakıflar Genel Müdürlüğünün yazılı düşüncesi alınmak suretiyle vakıf idarecileri mahkemece seçilir.

 


Anasayfa
 
 
hikmetsivri@hikmetsivri.com