- Beyaz Sayfa
  - Binalarda Yapılarda Tadilat
  - Bostanbükü Içmecesi
  - Ekonomik Yorum
  - Filyos Limanı
  - Hastane Mühendisliği

30 YIL ÖNCE SÖYLEDiK HALA YAPILMADI !! SEÇiM BiLDiRiMiNi GÖRMEK iÇiN TIKLAYINIZ

HAYALLERİMİN GERÇEK OLMASI DENİZ TAKSİSİ İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI

İstanbul’a 36 senedir gider gelirim. Her gidiş gelişimde, İstanbul’da yaşanılanları ve çekilen çileleri bir türlü hazmedemem ve kendime göre çözüm yolları ararım. 1994 yılında Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarının kapatılması kararının kesinleşmesi ve Karabüklülerin konuyu bilmemeleri, bende bir şeylerin yapılması gerektiğini kanaatini uyandırdı.

 

            O günlerin şartlarında, konunun üst düzeyde ele alınabilmesi ve Karabük’ün lehine kararların alınabilmesi için 1994 yılında İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığına adaylığımı koydum. Seçim çalışmalarımda, her vesileyi ve fırsatı değerlendirerek, ulusal basında, iş adamları ile yaptığım toplantılarda, Çankırılılar derneği, lokali, vakfı, Bolulular derneği, Kastamonulular derneği, Karabüklüler derneği gibi yöremiz insanlarının kurmuş oldukları sivil toplum kuruluşları ve yetkilileri ile Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarının kapatılması kararı karşısında nelerin yapılabileceği ve Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarının ne şekilde değerlendirilmesi gerektiği konularında bilgi alışverişinde bulundum. Konu ile ilgili yüzlerce planlama ve projeler geliştirdim. Tüm bu çalışmaları bir özet halinde fizibilite raporu olarak ilgililere sundum.

 

            Bu arada, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkan Adayı olarak da, İstanbul’un sıkıntılarını ve problemlerini giderebilmek amacı ile 50 adet proje belirledim ve bunları ulusal basına açkıladım. Bu projelerimden bir tanesi de deniz taksisi, deniz minibüsü, deniz otobüsü projelerimdi.

 

            Kara yolu ile ulaşımda çok büyük yatırımların yapılması gerekmekteydi. İstanbul’un her iki tarafı da girintili çıkıntılı yarımada konumunda olması dolayısıyla, tek pratik çözümün deniz ulaşımı olduğunu görerek en kısa zamanda deniz ulaşım imkânlarının ele alınması gerektiğine inanarak İstanbul’un Trafik keşmekeşliğinden kurtulması ve çok ekonomik ve pratik çağın icaplarına cevap verebilecek bir sistem olmasından dolayı, en kısa zamanda, deniz taksisi, minibüsü, otobüsü üretimine başlanması ve İstanbulluların hizmetine sunulması gerektiğini Ulasal basın organlarına anlattım.

 

            İnsanın hayallerinin gerçekleşmesi, insana çok büyük bir haz ve gurur veriyor. Almanların deniz taksisini üretmeleri ve bu yıl İstanbulluların hizmetine koymaları beni her ne kadar 11 sene gibi bir gecikme ile de olsa, Benim ve İstanbullular için bir sevinç kaynağı olacaktır.

 

            1994 yılında İstanbul için düşündüğüm, geliştirdiğim projelerimin bir bir hayata geçirilmesi kadar gurur verici bir şey tahayyül edemiyorum. 1994 yılında İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı’na aday olanları, o günlerin anılarını tazelemek için belirteyim.

 

            Birleşik oy pusulasında soldan sağa doğru;

MHP Ahmet Vefik Alp, CHP Ertuğrul Günay, SBP Arslan Başer, İP Arslan Kılıç, Anavatan Partisi İlhan Kesici, SHP Ömer Zülfü Livanelioğlu, DSP Necdet Özkan, DYP Bedrettin Dalan, Doğuş P. Hasan Celal Güzel, BBP Ahmet Hamdi Turgut, RP Recep Tayip Erdoğan, MP Mustafa Ferit Edibali, Bağımsız adaylar Hikmet Sivri, Ünat Demir Onat, F.Ragibe Kanıkuru, Mehmet nafiz Ülgen, Emir Süleyman Ülger.

 

            Sayın Okurlarım, Sizlerle bu seçim ile ilgili çok önemli bir hatıramı paylaşmak istiyorum. Bu seçimlerde çok büyük yanlışlık olduğunu fark ettim. Birkaç tane ismin yanlış yazılması seçimlerin iptalini gerektirmekteydi. Bu seçimlerde, bugün Başbakanımız olan Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın kazanması ve kendilerine o gün ve de bu gün olan müspet düşüncelerimden dolayı İstanbul İl seçim Kurulu’na seçimlerin iptali için başvuruda bulunmadım. O günün şartlarında aldığım bu karardan dolayı da bu güne kadar yaşanılanların ve yapılanların gurur verici olması, kararımın doğruluğunu ispatlamıştır.

 

            Ülkemiz bir yarımada konumundadır ve çevresi denizlerle çevrilidir. 23 tane vilayetimizin denize kıyısı bulunmaktadır. Ülkemizde, ulaşım problemlerinin çözülmesi, lojistik hizmetlerinin ekonomik olarak sağlanması, ulaşım sektöründeki harcamaların minimum seviyeye çekilebilmesi için en kısa sürede, deniz ve demiryolu ulaşım, iletişim sistemlerini ele alınması gerekmektedir.

 

            Deniz taksisi, minibüsü, otobüsü gibi ulaşım vasıtalarının tüm denize kıyısı bulunan il ve ilçelere yaygınlaştırılması gerekmektedir. Ülkemizdeki müteşebbis firmaların en kısa zamanda deniz taksisi, minibüsü, otobüsü ve küçük yük taşıyıcıları vasıtalarının üretimini planlamaları ve tatbikata koymaları gerekmektedir.

 

            Dünya haritasını elimize aldığımızda, küçük deniz vasıtaları üretiminin karlılığı ve para kazanmanın cazibesi görülmektedir. Ülkemizde, hem ülkemiz için, hem de dünya ülkeleri için yapılabilecek örnek imalat konularından her yönü ile fizibil olan bir imalat konusu, küçük deniz vasıtaları üretimi, satışı ve işletilmesidir.

 

            Benim planladığım insansız yük ve malzeme nakillerinin hortum sistemi ile kara, karanda denize, denizden karaya gibi sağlayabilecek sistemler henüz kullanılmamaktadır. Enerjinin her geçen gün pahalanması, kullanım maliyetlerinin artması, bu ve benzer sistemlerin yapılmasını zorunlu kılacaktır.

 

            Deniz dalgalarından enerji üretimi, ülkemiz ve dünya geneli için her geçen gün önemini artırmaktadır. Deniz dalgalarından, dalgaların hidrolik gücünden istifade ile çalışan elektrik üretim sistemleri ve deniz dalga gücü ile hareket edebilen deniz vasıtalarının planlanması, araştırma geliştirme çalışmalarının yapılması, konu ile ilgili imalat ve üretime geçilmesi, çağımızın zorunluluğudur.

 

            Benim konu ile ilgili çalışmalarım ve projelerim de bulunmaktadır. Bir gün bu fikirlerim tatbikata konulması ve tüm insanların hizmetine sunulması, beni son derece mutlu edecektir.

 

            Ülkemizin kalkınması, çağın icaplarına göre halkımızın yaşaması, her yönü ile ekonomik bağımsızlığıma kavuşabilmemiz için, ülkemiz insanlarının beyin güçlerinin değerlendirilmesi, Arge Araştırma geliştirme sistemlerinin kurulması, düşünceye ve fikirlere önem verilmesi, fikirlerin ekonomiye kazandırılması, önündeki engellerin kaldırılması, teşvik edilmesi ve en kısa zamanda sanayi ve ekonomi müşavirliği firmalarının kurulması gerekmektedir.

 

            Bakalım, görelim, dünyanın en kıymetli ürünü olan düşünceyi değerlendirelim. Düşünen büroları kuralım, kurduralım, teşvik edelim, ekonomiye kazandıralım.

 

                                                                                                          Hikmet SİVRİ

                                                                                                          Makine Mühendisi

                                                                                                          06 Şubat 2005


Anasayfa
 
 
hikmetsivri@hikmetsivri.com