- Beyaz Sayfa
  - Binalarda Yapılarda Tadilat
  - Bostanbükü Içmecesi
  - Ekonomik Yorum
  - Filyos Limanı
  - Hastane Mühendisliği

30 YIL ÖNCE SÖYLEDiK HALA YAPILMADI !! SEÇiM BiLDiRiMiNi GÖRMEK iÇiN TIKLAYINIZ

KÖMÜRLER TORBAYA GİRECEK Mİ ? YAKIT – YANMA – HAVA KİRLİLİĞİ

Katı yakıtların, yani kömürlerin torbalanmasının tek faydası, kömürlerin kömür ocaklarından, yakılacağı mekâna kadar nakledilmesi sürecinde çevreye toz ve parçaların dağılmasının meydana getireceği çevre kirliliğidir.

 

            Sobalarda, kalorifer kazanlarında, sanayi tesislerinde kullanılan katı, sıvı ve gaz yakıtların hava kirliliğine sebep olmaması ve insanların, canlıların yaşamalarını etkilememeleri için alınacak tedbirler ve önlemler, yakma teknolojilerinde ve ilminde belirtilmiştir.

 

            Çok miktarda yakıt kullanan bilhassa sanayi tesislerinde alınabilecek önlemler ve kurulması gereken sistemler, teknolojiler bilinmektedir. Ancak, hava kirliliğini meydana getiren ve insanların, canlıların yaşamını etkileyen, yakılan yakıtın içinde bulunan kimyasallardır. Bir yakıtın yakılmasında tam yanma olarak nitelendirilen tarda yakılsa bile, yakıtların bünyesinde bulunan ve oksijenle birleşerek meydana gelen bileşikler ve yanmayan materyallerin bilinmesi ve ona göre yakıt seçimlerinin yakılması gerekmektedir. Bölgemizde genellikle taş kömürü olarak nitelendirilen maden kömürleri kullanılmaktadır.

 

            Batı Karadeniz bölgesinde, Karadeniz Ereğli’den başlayarak Sinop7a kadar uzanan kıyı boyunca, “Havzei Fehmiye kanunu” ile koruma altına alınan kömür sahasından çıkarılan kömürlerin kimyasal özellikleri çok iyi bilinmekte ve yakıldığında meydana getireceği zararlılar ve zarar oranları bilinmektedir.

 

            Kalorifer kazan tiplerinin seçiminde ve yakma teknolojilerinin kullanılmasında, kullanılacak yakıtların fiziksel ve kimyasal özellilerine göre seçilmesi ve dizayn edilmesi gerekmektedir. Bölgemizden çıkan tüm yakıtların kimyasal içerikleri aşağı yukarı aynı konumdadır. Kalori değerleri ve koklaşma oranlarının farklılığı, çevrenin kirlenmesi ve hava kirliliği açısından pek etkili değildir. Yani az kalorili yakıt ile yüksek kalorili yakıt olarak aynı oluşum olduğu ve kimyasalları aynı olduğu için havanın kirlenmesinde aynı konumu verir.

 

            Batı Karadeniz bölgesinden çıkarılan kömürlerin, hava kirliliği açısından kaçak kömür olarak nitelendirilmesi yanlış bir olgudur. Fuel Oil olarak nitelendirilen sıvı yakıtların meydana getirdiği hava kirliliği konusunun da müsebbibi, birinci planda, fuel oil üreticisi rafinerilerdir. Sanayide ve ısınma amaçlı kalorifer kazanlarında kullanılan sıvı yakıt üreticilerinin kükürt giderme ve zararlıları ayırma üniteleri kurarak piyasaya çevre sağlığını bozmayacak yakıt üretmeleri gerekmektedir.

 

            Her yakıt hava kirliliği yapar ve oksijen üretir. Beher metreküp havada bulunması gereken oksijen miktarı ve azami zararlılar, “Hava kalitesini koruma yönetmeliğinde” belirtilmiştir. Doğalgaz da hava kirliliği yapar ve oksijen üretir.

 

            Yakıtların yakılmasından dolayı havada oluşan görülebilen parçacık ve gazların canlılara verdiği zarardan daha fazlasını, görülmeyen gazlar ve tüketilen oksijen azalması teşkil eder. Bu işin kesin çözümü ve Benim Sanayi kongresinde anlattığım elektrik ile ısınma sistemleridir.

 

            Her türlü sıvı, katı ve gaz yakacaklarının bulundukları yerde elektrik enerjisine çevrilmesi, elektrik enerji nakil hatları ile tüketiciye kadar ulaştırılmasıdır. Elektrikte de elektro manyetik kirliliğin önlenmesi için, trafo merkezlerinden, son kullanıcıya kadar olan elektrik enerjisinin DC’ ye çevrilmesi gerekebilir. Kömürlerin torbalanması ve kaçak kömür gibi yüzeysel tedbirlerle hava kalitesi yükseltilemez. Ancak tüketicilerin alım maliyetlerini yükseltir.

 

            Birde bölgemizde, parça kömür, toz kömür tartışması yaşanmaktadır. Zonguldak Çatalağzı (Işıkveren) Termik Elektrik Santrali, Kardemir AŞ. Elektrik santrali toz kömür kullanmaktadır. Hatta Karabük Yenişehir Kalorifer dairesi toz kömür kullanmaktadır. Her yakıtın kimyasal ve fiziksel yapısına göre yakma ortamının ve yakma sisteminin olması gerekmektedir. Sıvı ve katı yakıtların tutuşma sıcaklığına göre yüklenmesi ve yakılması gerekmektedir. Belirli düzenekler ve şartların yerine getirilmemesi durumunda tütme, dumanlı yanma oluşur ve yakıtın özelliğine göre asıl ısı verecek olan maddelerin gaz hainle gelerek bacadan atılmasına sebebiyet verir.

 

            Toplu yaşamın olduğu kentlerde, ısınmada ve sanayide kullanılabilecek yakıtların seçiminin yapılması ve yakma kurallarının uygulamaya konulması için, geniş çerçeveli incelemelerin yapılması ve yakma konularında bilgilendirilmelerin yapılması ve ideal yakma sistemlerinin oluşturulması gerekmektedir.

 

            Hava kirliliğine katkı sağlamayacak olan tedbirlerden ziyade, etkili olabilecek tedbirlerin alınması, tavsiyelerin yapılması gerekmektedir. Karabük ve Safranbolu’nun coğrafi ve topoğrafik konumu bellidir. Yılın 12 ayı bölgesel ve yöresel “Hava Ölçümleri” ni ele alalım, hava kirliliğine sebep olan unsurlara bakalım, bitkilerin asit yağmurlarından dolayı etkilenmelerini inceleyelim, bölgemizdeki yabani hayata bakalım, kuşların ve kanatlı hayvanların bölgemizde bulunmayışının sebeplerini araştıralım, bölgemizdeki sağlık kuruluşlarına müracaat eden hastaların ve hastalıkların hava kirliliğinin meydana getirebileceği istatistikî değerleri inceleyelim. İçinde bulunduğumuz ortamı öğrenelim ve bizleri ne gibi rahatsızlıkların beklediğini görelim.

 

            Karabük ve Safranbolu’nun ortaklaşa Nazım İmar Planı yapmaları gerekmektedir.

 

            Bu nazım imar planlamasında, bölgenin topoğrafik yapısı, rüzgâr yönleri göz önünde tutularak, konut yerleşimi ve sanayi yapılanmalarının belirlenmesi ve yerleşimlerin özelliklerine göre incelenmesi ve yeni planlamaların yapılması, hava kirliliğine sebep olabilecek unsurların izolesinin yapılması gerekmektedir.

 

            Hava kirliliğine sebep olan, aldırılamayan sanayilerin zararlı etkilerinin azaltılması projelerinin yapılması tatbikata konulması gerekmektedir. Ayrıca hava kirliliğinden etkilenmeyen, az etkilenen bölgelerin tespiti ile yeni yerleşim bölgelerinin belirlenmesi ve konutların bu bölgelere kaydırılması dönüşüm çalışmalarının yapılması gerekmektedir.

 

            Bölgemizin problemlerini teşhis edelim, tespitlerimizi yapalım, problemlerin izolesi ve rehabilitesi için yapılması gereken kalıcı tedbirleri alalım, yaptırım uygulamalarımızda isabetli, etkili, etkileyici kararlar verelim.

 

            Sıhhatli, sağlıklı, huzurlu bir kent olalım, sıhhatli, mutlu, huzurlu yaşam sürelim.

 

                                                                                                          Hikmet SİVRİ

                                                                                                          Makine Mühendisi

                                                                                                          05 Mayıs 2005


Anasayfa
 
 
hikmetsivri@hikmetsivri.com