- Beyaz Sayfa
  - Binalarda Yapılarda Tadilat
  - Bostanbükü Içmecesi
  - Ekonomik Yorum
  - Filyos Limanı
  - Hastane Mühendisliği

30 YIL ÖNCE SÖYLEDiK HALA YAPILMADI !! SEÇiM BiLDiRiMiNi GÖRMEK iÇiN TIKLAYINIZ

ERGÜN BAŞKAYA’NIN ELLERİNE SAĞLIK (KARABÜKLÜLER, KARABÜK’TE YAPILAN MAL VE HİZMET İHALELERİNDE PERİŞAN OLURLAR)

Ergün Başkaya’nın 21 Eylül 2004 tarihli Karabük Kent Haber Gazetesinde yayınlanan başyazılarını Sizlere aynen naklediyorum.

 

            KARABÜK SAHİBİNİ ARIYOR

           

            Bizim bu Karabük, komşu illere nazaran biraz farklı. Birçok konuda duyarsız. Adam, Kastamonu’dan, Zonguldak’tan ve Ankara gibi bilumum illerden geliyor, bizim Karabüklü iş adamları, tüccarlar ve firmalarda aval aval bakıyor.

 

            Git bakalım Zonguldak’a veya Kastamonu’ya da, bir ihaleye gir de görelim. Oranın yerli iş adamları ve tüccarlarından başkasına iş veya para kazandırılıyor mu? Tabii ki bu uygulamayı yaparken gayri hukuki bir yolu da başvurmuyorlar.

 

            Adamlar dışarıdan gelip, hastanelerimize çatır çatır mal satıyorlar. Bizim firmalarında eli kolu bağlı bakıyor. Bu firmaları ve iş adamlarını korumak gerektiğine inanıyorum. Onlar parayı alıp memleketlerine gidiyorlar ve orada işçi çalıştırıp, istihdam gerçekleştiriyorlar. Bizim firmalar ve iş adamları da ayakta durmak için savaş vermiyorlar. Yok mu bunun bir hal çaresi?”

 

            Çaresi var Sayın Başkaya…

 

            Oylarımız ile vekâletname verdiğimiz milletvekillerimizin, belediye başkanlarımızın, ticaret ve sanayi odası başkanlarımızın, sivil toplum örgütlerimizin başkan ve yöneticilerinin görevlerini yapmaları gerekmektedir.

 

            Bizler görevlerimizi yapıyoruz diyen vekâletname verdiklerimizi var ise gelsinler televizyonda canlı yayında halkımızın karşısında bu konuyu ve Karabük’ün ekonomik ve sosyal konularını konuşalım, tartışalım. Karabük’te mal ve hizmet alımı yapan kurum ve kuruluşların başında olan sayın yöneticiler de, bizler Karabük’te ikamet edenlerden mal ve hizmet almamakta haklıyız diyorlarsa, gelsinler televizyonda konuşalım ve de Karabüklüler dinlesin.

 

            Karabük’te ikamet edenlerden niçin ve neden mal ve hizmet alımı yapılmadığının sebepleri en cahil kişiler dahi bilirler ve anlarlar. Mal ve hizmet alımlarında, komisyon, hediye, eşantiyon, yurt içi ve yurt dışı seyahat çekleri, katlar, yatlar, arabalar, say sayabildiğin kadar avantajlar. Bizler ve Sizler bu anlattıklarımı çok dinlediniz, okudunuz, televizyonlardan seyrettiniz, bu kadarı da olmaz dediniz. Ben, Karabük’teki hastanelerin ufak tefek ihalelerine girdim, karşılaştığım engelleri ve engellemeleri belgeledim. Bir gün Siz okurlarıma televizyonda anlatacağım. Artık anlattıklarıma tele vole mi dersiniz, komedi mi dersiniz, flaş haber mi dersiniz, Sizlerin takdiridir. İçinde bulunduğumuz halimize gülelim mi, yoksa ağlayalım mı?

 

            Sizlere, gazetelerde çıkan birkaç haberin başlığını sunarak, Sizlerin de düşünmenizi istiyorum.

 

  • Bartın’a yatırımcı ilgisi,
  • Karadeniz’de gelişme potansiyelleri,
  • Karadeniz’in tanıtılmamış hazineleri,
  • Osmaniye’de 80 fabrika temeli atılacak,
  • Malatya’da yatırım şöleni, 19 tesisin açılışı, 38 yeni yatırım temeli,
  • Erzurum’da yatırımcının yeni gözdesi doğalgaz,
  • Cumhuriyet Üniversitesinin Sivas’a katkısı 218 trilyon,
  • Kobilere 2’şer milyon euroya kadar AB yardımı,
  • Çorum’da doğalgaz verilecek konut sayısı 35.000 ‘e çıktı.
  • Yeni kurulan şirket sayısı %30,2 arttı.
  • Antalya, turist sayısında 3,5 milyonu aştı.
  • Ankara’ya tekstil kenti kuruluyor.

 

Pekiii, Karabük’te ne oluyor?

 

Karabük’te sadece ve sadece, Karabüklüler birbirilerini dövüyor ve çelme atıyor, tafra satıyor.

 

Beyler, Karabük’te yıllık olarak kaç trilyonluk mal ve hizmet alımı yapılıyor ve de bunları kimler yapıyor ve alıyor? 300-500 trilyon liralık mal ve hizmet alımı yapılıyor ve tamamını Karabük’te ikamet etmeyenler alıyor, Karabüklüler de sadece bakıyor. Bu günkü ekonomik ve sosyal durumumuza ve geleceğimize iyi diyen var mı? Tuzu kuru olan birkaç kişiden maada durumlar iyi diyebilen bir babayiğit çıksın da konuşsun bakalım, bizler de çıra yakalım.

 

Ülkemizdeki güzellikleri ve bölgemizdeki çirkinlikleri görelim, kendimize çeki düzen verelim.

 

Karabük il olarak 250.000 kişilik istihdam oluşturabilir, ah şu takozlar olmasa ve de akıllıyım, bilgiliyim, becerikliyim, zenginim diyenler, tüneli geçip, ülkemizdeki olup bitenleri ve güzellikleri bir görebilseler, işte o zaman Karabük’ün ekonomisi ve sosyal hayatı kurtulur.

 

Hikmet Bey, bırak bunları, Sen de düzene uy git, kendin yazıyorsun, kendin okuyorsun diyenler oluyor.

 

  • Kendi düşen ağlamaz,
  • Besle kargayı, oysun gözünü,
  • Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın,
  • Ak akçe kara gün için,

Gibi atasözlerimizin yorumlarını bölgemiz için yapmamız gerekmektedir. O kadar çok konu var ki yaz yaz bitmiyor, Karabük’ün ekonomisi iyi gitmiyor. 4 K’yı kuralım dedim, yazdım, çizdim ama okuyan duyan olmadı. Bundan sonraki yazdıklarımı ve söylediklerimi okuyan, anlayan olacak mı? Ben Karabük’ü, bölgemi, ülkemi çok çok seviyorum. Bıkmadan, usanmadan yazacağım, söyleyeceğim. Elbet bir gün birileri çıkar da yapar.

 

            El ele verelim, güzellikleri ve çirkinlikleri görelim, görevlerimizi ve ödevlerimizi yapalım, yapmamız gerekenleri, yapılması gerekenleri bilelim, öğrenelim, ivedilikle ele alalım ve de yapalım, yaptıralım. Saygılarımla

 

                                                                                                          Hikmet SİVRİ

                                                                                                          Makine Mühendisi

                                                                                                          22 Eylül 2004


Anasayfa
 
 
hikmetsivri@hikmetsivri.com